Belki bir kaza sonucu, belki doğuştan, belki de farklı etmenler nedeniyle, kendileri dışındaki insanların yapabildiği eylemleri daha çok emek sarfetmek zorunda kalarak veya başka insanların yardımıyla yapmak zorunda olan belki de asla yapamayan ve yapamayacak olan kişilerdir engelliler.
Herhangi bir zihinsel veya fiziksel engeli olmayan insanlar için dahi yaşanması zor olan bu dünyada, bir de sosyal hayatın idame ettirilmesinde diğer insanlara göre daha zor şartlar altında yaşamak, insanların onlara olan yaklaşımları nedeniyle kendi iç dünyalarında baskı altında yaşamaları hakkında ne kadar fikir sahibiyiz ? bu konu hakkında neler yapılması gerektiği hususunda kaçımız katkıda bulunma çabasına girdik ? kendi yaşadığımız ülkeyi baz alarak düşünürsek, toplumda en çok yok sayılan insan topluluklarından biridirler belki de.
Size herhangi bir resmi işlemenizde nüfus cüzdanınızı sorduklarında, mevcut nüfus cüzdanınızın kabul edilmediğini, gidip yeniden çıkartmanız gerektiğini söyleyen bir memura tepkiniz nasıl olurdu ? engelli vatandaşlar yapacakları resmi işlemlerde devlet hastanelerinden engelli olduklarına ve bu engelin vücutlarının işlevinin % kaçını yitirdiğine dair heyet raporu almak zorundadırlar.
Kendi odanızın ışığını açmak isterken, mevcut yerinde değil de, 1 metre daha yukarıda olduğunu ve her seferinde odanın ışığını açmak için başka birinin yardımına ihtiyaç duyduğunuzu düşünün. bunu hayatınızın rutin bir işlemi olduğunu ve en azından günde birkaç kez yaptığınızı varsayın. aynı şekilde her gün işyerine gitmek zorunda olan bir engellinin herhangi bir kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan kullanabileceği toplu taşıma araçlarının sayısını düşünelim. yeterli mi ? hatta her şehirde var mı ?
Sizin sosyal hayatınızda gittiğiniz, park, bahçe, sinema, alışveriş merkezleri, sanat gösterileri, konserler v.b. organizasyonlara engelli bir vatandaş en azından sizin şartlarınızda gidebilmesi günümüz türkiyesi’nde ne kadar mümkün olabilmektedir ? hiç kendi başına bu tür sosyal aktivitelere katılan veya katılmaya çalışan bir engelli ile karşılaştınız mı ?
Gezdiğiniz, gördüğünüz, izlediğiniz veya tahayyül ettiğiniz manzaralar, mekanlar, şehirler, denizler, sahiller hakkında doğuştan görme engelli olan birinin asla sizin alacağınız zevki tadamayacağı veya hayatın belki de olmazsa olmazlarından müziği hiç duymamış olan, hayat ile iletişimdeki tek bağının gözü ve dokunma duygusunun olduğu işitme engelli birinin, sizin yaşadığınız bu zevkleri yaşayamayacağı, acaba kaçımızda engellilerin yaşadığı sorunlar hakkında birşeyler yapabilme gayreti doğurdu ?
Engelli insanların en büyük engelleri, sahip oldukları fiziksel ve ruhsal engellerden ziyade, toplumun engelli insanlara nasıl yaklaştığı ile ilgili olmaktadır. yaşam kalitesi her insan ve canlı için eşit ve aynı kalitede olmalıdır. bu bağlamda engelli bir insanın sosyal hayatını devam ettirebilmesinde, engelli olmayan insanlara göre zorluk yaşaması, kendilerini toplumdan soyutlamalarını sağlamakta, zaten zor olan yaşam koşulları karşısında dirayet gösterebilmelerini zora sokmaktadır.
Engelli insanlar, onları gördüğünüzde içinizin sızlamasını dolayısıyla acıma duygunuzun artmasını ve onların yaşadıklarını yaşamadığınız için ” kendi halime sevinmeliyim ” demenizi beklemiyorlar sizlerden. bu 3 maymunu oynamaktan farksızdır. çünkü o anın yaşanmasının ardından engelli olmayan birey, hayatına devam etmekte ve engelli insanın yaşadığı sıkıntıları ve yaşam haklarının onlarla aynı olmadığı hakkında fikir sahibi olamamaktadır.
Çevrenizde, yaşadığınız şahirde, okulunuzda veya iş hayatınızda engelli insanlar ile ne kadar karşılaşıyorsunuz ? belki de hiç denecek kadar az. bunun sebebi hakkında çok kafa yormaya gerek yok. çoğu evlerinde bir nevi hapis hayatı yaşamak zorunda kalmakta. 2011 rakamlarına göre ortalama 8.5 milyon engelli insan yaşıyor türkiyede. bunu toplam nüfusa oranladığımız takdirde yaklaşık olarak her 9 kişiden 1′inin engelli olduğunu görüyoruz. peki nerede bu insanlar ? kaçı sosyal hayatta aktif olarak yer alıyor ? kaçı bizimle beraber aynı şartlar altında yaşamaya çalışıyor ?
Sizce sebebi sadece engelli olmaları mı, yoksa bizler ile eşit şartlarda yaşayabilmeleri için yeterli olan imkanların hazırlanmasında hiçbir çaba sarfetmediğimiz mi ?
Toplumdan dışlanmaları yerine, diğer insanlar gibi aynı şartlarda ve sınıflarda eğitim verilmesi, diğer insanlar gibi aynı toplu taşım araçlarında seyahat etmelerinin kolaylaştırılması ve çalışma şartlarının rahatlatılması konusundaki çalışmaların bütün toplum tarafından desteklenmesi özellikle gelecek yıllarda engelli vatandaşların sosyal sorunlarını çözebilecek nitelikte gelişmelerden olabilecektir. ancak halen yapılan çalışmaların bu konuda yeterlilik göstermediği görülmektedir.
Bahsettiğim gibi onların, kendilerine acımamıza ihtiyaçları yok. onların bizlerin empati yapmasına, eşit koşullarda hep beraber aynı statüde yaşamamız için çaba göstermemize ihtiyaçları var. engelli insanların potansiyellerini ortaya çıkarabilmenin tek yolu, engelli olmayanların sarfetmek zorunda oldukları gayretten geçiyor.
Hep birlikte aynı şartlar altında yaşayabilmemiz için hiçbir engel yok.
Şenol Balaban
http://sahinnparadisegelenekselramazancoskusu.net/engelleri-kaldiralim-senol-balaban.html/
Comments
Post a Comment